Tarih: 23.06.2025 14:18

TARİHİ YAYLADA GES DİRENİŞİ

Facebook Twitter Linked-in

Gazipaşa ile Mersin’in Anamur ilçesi arasında yer alan, 2300 rakımlı Kaşpazarı Yaylası, binlerce yıldır Yörüklerin, göçerlerin ve yerleşik halkın ortak yaşam alanı olarak varlığını sürdürüyor. Ancak bu kadim yayla, şimdi 24 MW gücünde kurulması planlanan dev bir Güneş Enerji Santrali (GES) projesi nedeniyle büyük bir tehdit altında. Binlerce dönümlük alanda planlanan projeye ilişkin ÇED süreci devam ederken, yöre halkı ve duyarlı kesimler, projeye karşı mücadeleyi sürdürüyor. Bu kapsamda çalışmalarına devam eden duyarlı vatandaşlar, Kaşpazarı’nda yetkililerin de yer aldığı bir inceleme gerçekleştirdi.

 

SİT İLANI İÇİN ARAZİDE İNCELEME YAPILDI

 

Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü uzmanlarının katılımıyla Kaşpazarı Yaylası’nda sit alanı ilanı için saha çalışması yapıldı. Yapılan incelemelere Gazipaşa Mahalle Muhtarları Derneği Başkanı Yahya Küçükballı, Göçük Mahalle Muhtarı Yakup Erdoğan, Akoluk Mahalle Muhtarı Hakan Çelen, Esenpınar Mahalle Muhtarı Sami Polat, Gazipaşalı Araştırmacı-Tarihçi-Yazar Alı Yıldız, Gazipaşa ve Anamur’un duyarlı vatandaşları ile yayla sakinleri katıldı. Bölgede bulunan cami, evler ve Karamanoğulları döneminden kalma mezarlar incelendi. Uzmanlar, bazı alanların sit statüsü kazanabileceğini ancak bunun tüm yayla geneline yayılmasının zor olduğunu ifade etti.

 

DAYANIŞMA ÇAĞRISI YAPILIYOR

 

Yayla sakinleri, duyarlı vatandaşlar ve çevreciler, GES projesinin iptal edilmesi için kamuoyuna çağrı yaptı. Bölgenin kültürel, doğal ve tarihi dokusunun korunması için maddi ve manevi destek talep edildi. Projenin en kısa sürede yargıya taşınması bölge halkının öncelikli istekleri arasında buluyor.  

 

YÖRÜKLERİN GEÇİM KAYNAĞI RİSKE GİRİYOR

 

Akoluk Mahallesi sınırlarında kalan Kaşpazarı Yaylası, Gazipaşa ve Anamur’a bağlı onlarca mahallenin arıcılık ve hayvancılık yaptığı, geleneksel göç yollarının geçtiği bir bölge olarak biliniyor. GES projesinin hayata geçmesi durumunda, Yörüklerin yaşadığı evler, ağıllar, kovanlar ve otlak alanlar,  projenin içinde için kalma tehdidi altında bulunuyor. Bu durum, hayvancılık ve arıcılıkla geçimini sağlayan yöre halkının yerinden edilmesi anlamına geliyor. Ayrıca 1980’lerde devlet eliyle yapılan göç yolu da proje sahasında kalıyor ve ulaşımın tamamen engellenmesi gündemde.

 

DOĞAL YAŞAM VE SU KAYNAKLARI TEHLİKEDE

 

Proje sahası, yalnızca kültürel miras değil, aynı zamanda zengin bir ekosistemi barındırıyor. Yaban keçileri, ayılar, porsuklar ve nadir kuş türlerinin yaşam alanı olan yayla, aynı zamanda Morca Mağarası gibi eşsiz doğal oluşumlara ve endemik canlılara ev sahipliği yapıyor. Yayla ve çevresi, bölgede keşfedilen Gammarus morcae türü tatlı su karidesinin yaşam alanı olarak da biliniyor. Ancak ÇED raporlarında bu türlere dair herhangi bir değerlendirme yer almıyor.

 

Yayla, Gazipaşa ve Anamur’un su ihtiyacını karşılayan karstik kaynaklara da ev sahipliği yapıyor. Proje kapsamında kullanılacak ağır iş makinelerinin bu kaynaklara zarar vereceği ve bölgedeki içme suyunun riske gireceği ifade ediliyor. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —