Evet, Açık Lise tehlike hem de açık tehlike. Ve fakat, MEB bu tehlikeyi görmek şöyle dursun bizzat teşvik ediyor.
Ülkenin çocukları sürüler halinde Açık Liseye geçiyor ve düşünmeyen, sormayan, sorgulamayan sürülere dönüşüyor. Çok kişi farkında değil ama bu sebeple ülke açığa düşüyor.
Ülke açığa düşüyor çünkü okul bilgiyle birlikte çocuğa dünyayı ve dünyalı olmanın gereklerini öğretir. Dünyayı sorularla algılamayı ve sonrunlarla başetmeyi okulda öğrenir çocuk. Bunu teoriyle değil yaşantıyla yapar. Açık Liseye geçen öğrenciler bu deneyimden mahrum kalıyor.
Hayat büyük bir kavgadır. Açık Liseye geçen öğrenci o büyük kavganın bir provası olan okul ortamından uzaklaşıyor. Açık Liseye giden öğrencinin giyim kuşamdan saç stiline, temizlikten kilo kontrolüne, güzel konuşmadan düzgün oturup kalkmaya kadar birçok alanda ne yarışacağı ne de örnek alacağı kimse kalmıyor . Bu da öğrencinin hayata hazırlanırken en önemli beceriler ve alışkanlıklardan mahrum olmasına sebep oluyor.
Okul yalnız akademik bilgi vermez. Orada sanattan spora, şiirden şuura çok şey hayat bulur. Ve toplumlar bunlarla ayakta kalır, bireyler bunlarla mutlu olur. Açık Liseye geçen öğrenci bu gelişim imkanlarından da mahrum kalıyor.
Peki, biz Nobel ödülü alacak yazarları, olimpiyat şampiyonu sporcuları, eserleri dünyaca bilinen ressam ve müzisyenleri nasıl çıkaracağız? Açık Lisenin eve, bilgisayar ekranına ve yalnızlığa mahkûm ettiği bu kitleyle ülkeyi dünya liginde nasıl yarıştıracacağız?
Yapmayın beyler, etmeyin! Bu Açık Lise rezaletine bir son verin. Bütün eğitim serüveninin, kişilik oluşumunun en önemli evresi olan lise eğitimini yok etmeyin.
Eyyyy MEB! Bize kulak vermiyorsun bari dünyaya bir göz at. Ve düşün: Birkaç soruyu ezberleyip test usulü saçma bir sınavla lise mezunu olan bu gençlikle mi Türkiye Yüzyılı ideallerini gerçekleştireceğiz?
Açık Lise açık tehlike. Çocuklar açığa geçerken ülke açığa düşüyor ve rekabet gücünü kaybediyor çünkü insan malzemesi rekabet etme alışkanlığını kaybediyor.