Gazipaşa’da öğretmenler, velilere sık sık haklı bir uyarıda bulunuyor: “Çocukları ekrandan uzak tutalım, telefonla fazla vakit geçirmesinler.”
Doğru…
Teknoloji, bilinçli kullanılmadığında çocukların hem akademik başarısını hem de sosyal gelişimini olumsuz etkiliyor.
Fakat ne yazık ki aynı öğretmenler, çocuklara ödev vermek için WhatsApp gruplarından yazılı hazırlık videoları gönderiyor. “Yazılı senaryosu” adı altında saatlerce süren video içerikleri, defterine not alması gereken bir öğrenciyi ekran başına kilitliyor.
Eskiden ödevler deftere yazılır, öğretmen tahtaya yazar, öğrenci kendi el yazısıyla not ederdi. Bu yöntem, hem yazma becerisini hem de odaklanmayı geliştirirdi. Şimdi ise çocuk, ödev için bile telefona sarılmak zorunda kalıyor. Ekran başında geçirilen süre artıyor, göz sağlığı bozuluyor, dikkat dağınıklığı büyüyor.
Veliler haklı olarak soruyor: “Madem ekran bağımlılığı zararlı, neden ödevler telefon üzerinden gönderiliyor?”
Teknoloji eğitimde kullanılabilir, ama telefon bağımlılığı pahasına değil. Basit bir defter, bir kalem ve yüz yüze verilen ödev talimatı, çocukların gelişimi için çok daha değerli.
Üstelik bu durumun bir de veli boyutu var. Gazipaşa’da pek çok anne baba çalışıyor. Eğer veli çocuğuna telefon almamışsa, işte olduğu saatlerde gelen ödev mesajlarını çocuk göremiyor. Bu da ya derslerin aksamasına ya da velinin işten çıkıp eve gelene kadar farklı yollarla (komşudan, akrabadan, mesajı çocuğa ulaştırmaya çalışmasına yol açıyor.
Unutmayalım: Çocuklarımızı ekrandan korumak istiyorsak, önce biz onlara ekran dışında öğrenmenin yollarını göstermeliyiz. Yoksa iyi niyetle yaptığımız uyarılar, kendi elimizle attığımız WhatsApp mesajlarının gölgesinde kaybolur.
Bugünlerde okulların açılmasına hazırlanırken öğretmenlere ve Milli Eğitim’e şu tavsiyede bulunmak istiyorum:
Ödevleri mümkün olduğunca yüz yüze ve defter üzerinden verin. Video ya da dijital içerik gerekiyorsa, bunları ders içinde veya okulun bilgisayar laboratuvarında öğrencilerle birlikte izleyin. Çocuğun ödev için bile olsa telefon kullanma zorunluluğu ortadan kalksın. Çünkü ekran bağımlılığına karşı en büyük adım, alternatif öğrenme yollarını yeniden hayata geçirmek olacaktır.
