Türkiye’de nüfus artış hızında yaşanan düşüşler gündeme gelmeye başladı… Özellikle muhafazakar kesimden bazı yazarlar ve akademisyenler, nüfus artışını makul seviyeye çekmek için önerilerde bulunuyor. Bunlardan ilki Erdoğan’ında da dediği gibi en az 3 çocuk mevzusu…
Yine 12 yıllık zorunlu eğitimin de nüfus artış hızını etkilediği, gençlerin hayata geç atılıp, geç evlendiği bunun için de 12 yıllık zorunlu eğitimin 8 yıla düşürülmesini öneriyorlar…
“Okumayan genç yaşta evlenip barklansın” diyorlar yani…
Birilerinden emir alan bazı yazarlar, akademisyenler, TV kanalları, gazete, dergi ve sosyal medya hesapları, bu algıyı halka dayatmaya kalkışıyor…
Amacınız ne sizin? Çok nüfus gelişmiş ülke demek mi? Hedefiniz Anadolu’yu Hindistan’a çevirmek mi?
Çocuk konusunda tek suçlu gençler ve kadınlar mı?
Kaçımız yarınını görebiliyor?
Ama bu zihniyet durmuyor, yine başladılar işte…
Konu ne? “Kadınlar neden çocuk yapmıyor.” Sanki kadın tek başına çocuk yapıyor.
Sanki doğum dediğin şey sosyal bir olay değil, tamamen biyolojik bir zorunluluk.
Bir araştırma yapılmış… En fazla çocuk yapan grup: Okuma yazma bilmeyen kadınlar.
En az çocuk yapanlar ise yükseköğrenim mezunları.
Sanki ülkede eğitimli olmak suç, doğurmamak ise ihanete yakın bir günah.
Bunun üzerine öyle bir cümle kuruluyor, öyle bir algı yapılıyor ki: “Kadınlar okudukça çocuk yapmayı unutuyor, o yüzden okutmayalım.”
Ya böyle bir şey olabilir mi ya?
Kadınlar okudukça çocuk doğurmuyor değil, kadınlar okudukça hayatı, ekonomiyi, geleceği hesaplıyor.
“Ben bu çocuğu nasıl büyüteceğim?”
“Eğitimini nasıl vereceğim?”
“Bu ülkede çocuk büyütmek akıl işi mi?” diye soruyor.
Kadınlar çocuk yapmıyorsa, bu onların eğitimiyle değil, sizin beceriksizliğinizle ilgilidir.
Sosyal adalet çökmüş, ekonomi batmış, güvenlik, sağlık, eğitim, ulaşım hepsi sorunlu, sıkıntılı…
İnsanlar kendine bile yetemez halde.
Ve siz dönüp “Neden çocuk yapmıyorlar?” diye soruyorsunuz.
Size soralım:
Bu ülkede hangi kadın göz göre göre bir canı bu yangının ortasına bırakmak ister?
Siz olsanız bırakır mısınız?
Doğurganlık oranı düşüyormuş…
Düşsün. Çünkü artık insanlar sadece üreyerek değil, düşünerek var olmak istiyor.
Çünkü kadınlar artık cinsellikle değil, birey olarak hatırlanmak istiyor.
Çünkü bu çağda çocuk yapmanın bir sorumluluk, bir bilinç meselesi olduğunu biliyor.
Çünkü bir canı dünyaya getirmek kadar, onu adam gibi bir ülkede büyütmek de önemli.
Kaçınız çocuğunu en donanımlı hastanelerde dünyaya getirebiliyor?
Kaçınız çocuğunu istediği okula gönderebiliyor?
Kaçınız çocuğuna donanımlı eğitim verebiliyor?
Kaçınız çocuğuna huzur içinde bir yaşam vaadi verebiliyor?
Söyleyin kaçınız?
Ben söyleyeyim: Bize bunları dikte eden ve 3 çocuk yapın diyenler…
Kadından ve doğurganlığından politika üretmeye çalışanlara da sözüm var: Kadının doğurganlığı değil, sizin yönetemediğiniz ülke kısırlaştı…
Gerçekleri çarpıtmayı bırakın.
Eğitimli kadınları ve gençleri suçlamayın.
Nüfus azalıyor diye feryat edeceğinize, bu halka “Yaşanabilir bir ülke” verin.
Geleceği gören insanlar çocuk yapar. Siz o geleceği çaldınız insanların elinden…
Ve unutmayın: Kadınlar doğurmayı bırakmaz. Ama bu düzen yüzünden doğurmayı seçmez.
Karnına değil, aklına güvenen kadınlarla ve bilinçli bir toplumla savaşmayı bırakın…
Kalın sağlıcakla; ama lütfen artık kadının üzerinden elinizi çekerek…