İlçemizin ciğerlerini yakan bir yangın felaketi yaşadık. Öyle bir yer ki orası… “Balta girmemiş orman” derler ya, işte tam anlamıyla öyleydi. Asırlık ağaçların göğe uzandığı, kuşların-yabani hayvanların yuva bildiği yerdi. Şimdi külleri savruluyor havada.
Üzüldük, üzüntülüyüz…
Ajitasyon yapmayacağım yazıda, farklı bir konuya değineceğim… Depremde, yangında, savaşta siyaseti bir kenarı bırakır, sonuca bakarım. Tabi ihmal yoksa… Bu bir vicdan meselesi. Fakat bu yazımı siyasi olarak yorumlayabilirsiniz… Hiç ama hiç sıkıntı değil…
İlçe halkı olarak yangına karşı iyi bir reaksiyon gösterdik. Büyük bir duyarlılıkla elimizden geleni yaptık. Kimimiz tankerle su taşıdık, kimimiz yangın bölgesine su, ayran, ilaç, yiyecek gönderdik. Kimimiz ise yangının içine daldık, görevli ekiplere destek verdik…
Köylüsü de vardı orada, şehirlisi de… Farklı partilere gönül veren, farklı-farklı insanlar da vardı… Tek amaçları yangını söndürüp, ormanları korumaktı…
Peki, ormanları korumak, sadece çıkan yangınları söndürmekle mi olur?
Dönüm-dönüm orman arazisi işgal edenlere ses çıkarmamak ne olacak?
Yukarıda dedim ya; “Farklı partilere gönül veren, farklı-farklı insanlar vardı” diye… İşte orada farklı-farklı partilerin yöneticileri de vardı…
AK Partili yöneticilerin yangına karşı canla-başla mücadele ettiğini gördük, paylaştıkları fotoğraflarda, videolarda…
Günah çıkartırcasına savundular ormanları…
“Helal olsun” demek isterdim…
Ama diyemedim, neden mi?
Parti yöneticilerinin, kendi adamlarının ve yandaşlarının işgal ettiği orman arazileri geldi aklıma da ondan…
Orman sınırlarını aşıp, halkın malını kendi mallarına kattıklarını hatırladım da ondan…
Gelecek nesillerin yeşil alanlarını yok ettiklerini gördüm de ondan…
Bugün övdükleri ormancıları, dün kendilerine işlem yaptı diye sürdüklerine şahit oldum da ondan…
Haramla beslenene helal olsun mu denir?
Ormanı yangından korumak hepimizin görevi de, ormanı rantçıdan korumak bir kişinin görevi mi? Bir yangın çıktığı zaman hepimiz koşuyoruz da, bir orman işgal edildiğinde neden sadece bizim sesimiz çıkıyor?
Sizin ormanı sevme, koruma, kollama düşünceniz sadece ateşe karşı mı?
Gözü para bürümüş; çocuklarımızın, torunlarımızın ormanlarını yok eden “AÇ”lara neden sesiniz çıkmıyor?
Neden onlara karşı da topyekun mücadele etmiyoruz?
Ateş olursa koş, işgal edilirse görme… Her şeyde olduğu gibi ormanda da ikiyüzlüyüz de ondan…
Kalın sağlıcakla: Ama yeşille, ormanla, doğayla…
